Popüler olanın kurumsal takipçileri

Popüler olanın kurumsal takipçileri
Popüler olanın kurumsal takipçileri
Kurumsal geçmişimde katıldığım strateji ve yıllık operasyonel planlama toplantılarında gözlemlediğim ve ilgimi çeken noktalardan birisi liderlik ekibi üyelerinin bir çoğunun güncel olduklarını göstermeye olan isteklilikleri olmuştur. Bunu, kurumsal sosyal sorumluluk, sosyal medya, çeviklik, otantik liderlik gelişimi, markalaşma, sürdürülebilirlik, yetenek yönetimi veya o sırada popüler olan başka bir şey olsun, en son uygulamaları benimseyerek ve  tartışmaya açarak yaptıklarını gördüm. Tartışmaların bir çoğuda bu uygulamaların etkili veya etkisiz olmasından bağımsız, popüler ve diğer şirketlerin de gündeminde yani moda olmasından kaynaklanıyordu. Peki gerçekten popüler yönetim modalarını uygulayan firmaların ortalama olarak diğer firmalardan daha iyi mali performansa sahip olduğunu söyleyebilir miyiz ?

Barry M. Staw and Lisa D. Epstein'ın  ‘What bandwagons bring: effects of popular management techniques on corporate performance, reputation, and CEO pay’ adlı Amerikan şirketleri üzerinde yapılan araştırması, popüler yönetim modalarını uygulayan firmaların ortalama olarak diğer firmalardan daha iyi mali performansa sahip olmadığını söylüyor. Bu aslında şaşırtıcı değil zira karmaşık iş dünyasında neyin işe yarayacağı anlamak, insan ve bilgi ağlarına,kurumsal kültüre ve organizasyonun sahip olduğu yetkinliklere bağlı. Moda uygulamayı hayata geçiren diğer kurumları gözlemleyip, onların uygulama ve süreçlerini taklit etmeye çalışmak için yapılar kurmak, süreçler geliştirmek, para harcamak çoğu zaman hayal kırıklığıyla sonuçlanıyor çünkü bağlamın dışında uygulama umulandan farklı çalışıyor.

Jan Wallander, İsveç'in en çok saygı duyulan iş liderlerinden birisi. Birçok şirketin yönetim kurullarında görev alıyor. Wallander'ın bir tespiti benimkiyle çok uyuştuğu için not düşmek istedim. Wallander üst düzey yöneticilerin çoğunlukla zamanlarıyla uyum içinde olma arzusuyla hareket ettiğini düşünüyor. Ona göre sürüden ayrılmaktan çekindikleri için yeni yönetim trendlerini ve modalarını takip ediyorlar. Onun sözleriyle  'İş liderleri kot seçen ergenler kadar moda bilincine sahipler. Tepenin diğer tarafındaki çimenlerin daha yeşil olduğunu duyarlarsa,koşup giderler ve sonra diğerleri de onları takip eder.' (Jan Wallander, Decentralisation – Why and How to Make It Work).

Çevik bir çalışma biçimine geçmek, uzaktan çalışmayı prosedürleştirmek, kalite sertifikasyonuna başlamak, yeşil ve dijital yetkinliklere sahip olmak...vs. Bugünün popüler uygulamalarının bir yerlerde, birilerinin ciddi yatırımlarla, deneylerle ve derin düşüncelerle başladığını, onu takip edenlerin ise çoğu zaman danışmanlar vasıtasıyla ve bünyeye uygunluğu üzerine çok düşünülmeden yani bölük pörçük hayata geçirdiğini aklımızda tutmamız iyi olur. Modayı takip etmekte hiçbir problem yok hatta bu iş liderlerini zamanda tutacak ve çevresinde olan biten hakkında güncel kalmayı sağlayacak, önerdiğim bir davranış biçimi. Tehlikeli olan, moda yönetim uygulamalarını ve trendlerini takip etmeyi karmaşık dünyada belirsizlikle mücadele biçimi olarak algılayıp bu motivasyonla uygulamaya geçmek. Belirsizliğin olduğu yerde, sürünün bir parçası olmak sahte bir güven veriyor. Herkesin bir iş liderinden pozitif haberler duymak istediği bir ortamda, liderin kariyerini koruma ihtiyacı, kurumun önceliklerinin önüne geçebiliyor.

Linkedin post   



 

03.10.2024

BU İÇERİĞİ PAYLAŞ

E-Bülten

Yeni içeriklerden anında haberdar olun!

GÖNDER

İletişime Geç!

Gönder