Fight Club

Fight Club
Fight Club
Lost in Translation incelememden sonra sıra yine bir kült film olan Fight Club'da. 99 yılı yapımı bir David Fincher filmiyle karşı karşıyayız. Beğeneni de, nefret edeni de çok olan bu yapım sanırım ilk defa karmaşıklık perspektifinden inceleniyor olacak. Kült filmlerimi bu açıdan incelememin gerek bana gerekse meraklılarına ayrı bir pencere açmasını umuyorum.

Fight Club, modern yaşamın suni gerekliliklerini karşılamak için istemediği bir işte çalışan Jack'in hikayesi. Zaman içinde hayatına Marla ve Tyler karakterleri dahil olarak değersiz hissettiği yaşamında bir çıkış noktası arar.

Ortak davranışlar (paternler) :

Filmin bir sahnesinde Jack 'sessiz kaldığınızda insanlar başınıza en kötüsünün geleceğini düşünüyor' der. Jack'in katıldığı kanserli hastalar terapi seanslarında ise ilk defa dinlendiğini hisseder. Bu ve benzeri ifadelerde karmaşık insan yaşamnın sahip olduğu düşünülen şifrelerin bir nebze de olsa aralamak ihtiyacını görüyoruz. Filmin özellikle ilk 20 dakikasında bir çok patern arayışı serpiştirilmiş.'İnsan sevdiklerini üzer' ifadesi de bunlardan birisi olarak beni etkilemeyi başarıyor.

Ortak davranış kalıpları, bilim,sanat ve iş yaşamının karmaşıklık sınırlarında bir rehber özelliği taşıyor. Bu rehberlerin bağlama uygun kullanılması durumunda işe yaradığını söyleyebilirim. En kritik nokta genellemelerin de tüm pratikliğiyle ortak davranışlar olarak algılanması. Temel bilimler dışında, zaman durmadıkça aynı bağlamı yakalamak oldukça zor olduğundan, bir etkileşimler bütünü olan karmaşıklık ortak değerler üzerinden okunmamalıdır. Höristikler, zaman filtrelerinden geçtiğinden en önemli ortak davranış kalıpları ifadesi durumundadır.

Patika bağımlılığı :

Kurduğu dövüş kulübü üzerinden içine hapsolduğu yaşamından ilkesel ve aktif bir çıkış yolu bulan Jack, ideal benliği Tyler üzerinden şekillenen patika seçimleri yapar. Filmin final bölümünde ideal benliğinden uzaklaşması korkutucu bir farkındalık yaratır ve çaresizce patika bağımlılığını deneyimler (artık çok geçtir).

Karmaşık sistemlerin önemli dinamiklerinden patika bağımlılığının en somut örnekleri insan yaşamlarında gözlemlenebilir. Karar vemek mekanizmalarını ne kadar kişiselleştirirsek patika bağımlılığına o kadar yaklaşma potansiyeli taşırız.Tyler'in filmin bir sahnesinde Marla'yı kast ederek 'en azından o dibe vurmuş' ifadesi Jack'in ideal benliğinin patika bağımlılığının en güzel ifadesidir sanki. Kariyerlerinde hatalı ilk analizlerine ve tutkularına olan bağımlılıklarından ciddi zararlar gören çok insan tanıdım ve tanımaya devam ediyorum. Patika bağımlılığı insan biyolojisi tarafından da fabrika ayarları anlamında desteklenmektedir. İnsanın kendi deneyimlerini anlamlandırmak içgüdüsel tepkilerinin bir sonucu olarak yazdığı bir çok temelsiz hikaye bu patikalara girişin temel motivasyonu durumundadır.

Belirsizlik :  

Jack'in içsel olarak yaşadığı sevilme, fark edilme, işe yarama isteği, Marla ile olan ilişkisinde vurgulanmaktadır. Tekdüze gördüğü yaşamının yarattığı belirsizlik, Jack'i Tyler üzerinden Marla ile ilişki kurarak ortadan kaldırılmaya çalışılır. Belirsizlik azaldıkça Jack ilişkilerinde daha cesur olur ve 'bir poşetlik' ilişkilerin bunaltıcı sıkıcılığından, kendini etkin gördüğü etkileşimler içinde bulur. Bu belirsizlikle mücadele biçiminde Jack'in Tyler benliğinin basitliğini, ne yaptığını bilirliğini ve boşvermişliğini gözlemleriz. Marla ile şansı olmadığı izlemine kapıldığımız Jack, Tyler karakteriyle domine ettiği bir ilişkiye sahip olur.

Reçetelerin çalışmadığı belirsizlik kavramında şeflere olan ihtiyacı filmin senaryosunda çok somut olarak görürüz. Belirsizliğe olan bağışıklığımızı arttırmanın önemli yöntemlerinden birisi belirsizliği normalleştirmekten geçmektedir. Belirsizliği yönetmeye çalışmak yerine, anlamak ve tepki vermenin bizi bunu başaramayanlardan bir adım önde tutacağı çok açıktır. Jack'in 'easy going' gibi algılanan yaşamının bir deneyimler yaşanmışlığıyla bir anda belirsizliğin içine gömülmesi, senaristin ustaca yorumlarıyla filmin ana temalarından birisine dönüşmektedir. İnsanların odağının sadece deneyimledikleri ana değil, yarın oluşacak bakış açılarının ve perspektiflerinde radikal değişikliklerin kaçınılmazlığını da hesaba katarak, geleceğe yönelik olması belirsizlikle beraber yaşamak anlamına gelir.

Bağlamlar :

Tyler’in Jack ile tanıştıkları gece söylediği 'sahip olduğun şeyler sonunda sana sahip olur' ifadesi Jack'in hayatının bağlamına ışık tutmaktadır. Modern toplum içinde yaşamanın bedeli tüketim, tüketimin bedeli de istenmeyen işlere zaman ayırmak gerekliliğini ortaya koymaktadır. Dövüş kulübünün ilk kuralı olan kimseye dövüş kulübünden bahsetmemek gerekliliği, bağlamların doğru kullanılması-yönetilmesi durumunda hayatın daha kolaylaşacağınin işaretidir. Filmin final sahnelerinde şok edici bir şekilde öğrendiğimiz Jack-Tyler ilişkisi bağlamı bir anda değiştiriri ve kaosu getirir. Kaosun düşük toleranslı bağlamların ortaya çıkmasıyla tetiklendiğini aklımızda bulundurursak olumsuzluklara karşın zaman kazanabilmek mümkündür.

Filmde en çok dikkatimi çeken ifade Jack'in 'ümidin bittiği yerde özgürlük başlar' sözüdür. Bağlamların bittiği yerde tehlikeli bir özgürlük alanının açıldığı bir karmaşık dünya gerçekliğidir.   

18.06.2023

BU İÇERİĞİ PAYLAŞ

E-Bülten

Yeni içeriklerden anında haberdar olun!

GÖNDER

İletişime Geç!

Gönder