Doğrusal, tasarımsal ve sistemsel düşünme

Doğrusal, tasarımsal ve sistemsel düşünme
Doğrusal, tasarımsal ve sistemsel düşünme
Bir doğrusal, bir tasarım ve bir sistem İK düşünürü bir toplantıda bir araya gelir ve kurumlarının İK süreçlerinin geleceği hakkında önerilerini sunarlarsa, ne görürüz ?

Doğrusal düşünür, insan kaynakları süreçlerini parçalara ayırarak başlar. İşe alım sürecinin adımlarını çizer; aday tarama, mülakat, referans kontrolü ve oryantasyon gibi aşamaları detaylandırır. Her aşamanın en verimli şekilde nasıl gerçekleştirileceğine odaklanır; mülakat sorularının belirlenmesi, adayların değerlendirilmesi için kullanılan puanlama sisteminin oluşturulması gibi ayrıntılara dikkat eder. 

Doğrusal düşünme, insan kaynakları yönetimini yönetilebilir parçalara ayırır ve her bir süreci bağımsız olarak optimize etmeye çalışır.

Tasarım düşünürü, süreçleri gözden geçirir ve çalışanların ihtiyaçlarını dikkate alır. Çalışanlarla görüşmeler yaparak onların deneyimlerini dinler, iş yerindeki kültürlerini ve ne tür bir destek aldıklarını araştırır. Tasarım düşünürü, çalışanların daha iyi bir iş-yaşam dengesi sağlamak, kariyer gelişimi için eğitim olanakları yaratmak ve motive edici bir çalışma ortamı oluşturmak istediklerini keşfeder. Sonuç olarak, çalışan memnuniyetini artıran ve performansı destekleyen bir insan kaynakları stratejisi geliştirir.

Tasarım düşünme, çalışanların ihtiyaçlarını ve davranışlarını anlama üzerine kuruludur; iş gücü için olumlu bir deneyim sunan bir çözüm tasarlar.

Sistem düşünürü, insan kaynakları yönetiminin organizasyonun genel yapısına nasıl entegre olduğunu göz önünde bulundurur. İnsan kaynakları süreçlerinin organizasyonel hedeflerle nasıl ilişkilendiğini, şirket kültürünü, çalışanların motivasyonunu ve elde tutma oranlarını analiz eder. Ayrıca, farklı departmanlar arasındaki işbirliğini ve iletişimi vurgular; çalışan bağlılığının ve üretkenliğinin nasıl arttığını, bu faktörlerin işletmenin genel başarısını nasıl etkilediğini araştırır. Sistem düşünürü, insan kaynakları stratejilerinin uzun vadeli etkilerini ve potansiyel geri bildirim döngülerini analiz eder.

Sistemsel düşünme, insan kaynakları yönetimini daha geniş bir perspektifle ele alarak, etkileşimler ve ilişkiler arasındaki bağlantıları vurgular.

Bir Genel Müdür Olarak Hangi Vizyona Yatırım Yapardınız ?

Bu durumda, tüm bu üç düşünürü de dengelemek gerektiği söylenebilir.

Eğer sadece doğrusal düşünmeye yatırım yaparsanız, insan kaynakları süreçlerinin ayrıntılarına takılıp kalabilir ve daha geniş stratejik hedefleri göz ardı edebilirsiniz.

Eğer yalnızca tasarım düşünürüne güvenirseniz, çalışan ihtiyaçlarını karşılayacak güzel çözümler üretebilir, ancak bunların organizasyonun genel hedefleriyle uyumlu olup olmadığını değerlendiremeyebilirsiniz.

Eğer sadece sistem düşünürüne güvenirseniz, karmaşıklık ve etkileşimler nedeniyle kararsız kalabilir, harekete geçmekte zorlanabilirsiniz.

İşbirliğine İhtiyaç Var

Başarılı bir insan kaynakları yönetimi oluşturmak için, tüm bu üç düşünürün birlikte çalışması gerekir. Sistem düşünürü, organizasyonun genel hedefleri ile insan kaynakları süreçleri arasındaki anahtar sorunları belirleyerek etkili değişim yaratır. Tasarım düşünürü, çalışanların ihtiyaçlarına yönelik özelleştirilmiş çözümler geliştirirken, doğrusal düşünür ise uygulamanın ayrıntılarına odaklanır.

Genellikle doğrusal düşünmeye daha fazla ağırlık veriyoruz. Bu, sorunları daha küçük, yönetilebilir parçalara ayırarak çözümler bulmaya teşvik eden bir eğitim sisteminin sonucudur. Ancak bu yaklaşım, günümüz karmaşık iş dünyasında yetersiz kalıyor.

Etrafınıza bakarsanız, çalışan bağlılığı, işveren markası, veri analizi ve memnuniyeti gibi karmaşık sorunların birçok örneğini görebilirsiniz. Birçok şirket, çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için iyi niyetle çaba gösterirken, bu çabaların bazen istenmeyen sonuçlar doğurduğunu da gözlemleyebilirsiniz.

Eğer böyle karmaşık sorunlarla başa çıkmayı hedefliyorsanız, başarılı olma olasılığınız daha yüksek olacaktır; çünkü tüm üç düşünürü de davet edersiniz ve yalnızca doğrusal düşünene güvenmezsiniz.

Linkedn post

 

05.10.2024

BU İÇERİĞİ PAYLAŞ

E-Bülten

Yeni içeriklerden anında haberdar olun!

GÖNDER

İletişime Geç!

Gönder